10 Nisan 2012 Salı

ZamansızCA*

Gittiğinden beri sessiz harflerle konuşuyorum;
yokluğuna yaktığım mumun odama savurduğu gölgen ile.
Oysa işlenecek daha çok günahımız vardı bizim.
ZamansızCA diye bir dil geliştirmişti ardından bırakıp gittiğin kentler.
Gökyüzü ağıtlar yakmıştı gidişlerine.
Ardından o gizemli kentlerde  oluşan, 7 katlı renkten ibaret rengarenk yarım halka yunan filozofu Aristonun bile dikkatini çekmişti. Ancak o bile bir açıklama getirememişti. 
..ve şimdi;
ZamansızCA dilini öğrenen herkes;
Gökyüzünün sağanak ağladığı günler, güneşi ne zaman arkasına alsa,
gözlerimin nemine çarpan gözbebeklerinin,
titrek parmak uçlarıma bıraktığı bu gökkuşağının dibinde,
mezarının başında ağıtlar yaktığımı biliyor.






(Ömür ÖZEN -bitirilmeyi bekleyen kitap)